MİLLİ MÜCADELEDE İTTİHATÇILIK KİTAP ÖZETİ
MİLLİ MÜCADELEDE İTTİHATÇILIK KİTAP ÖZETİ
Yusuf KAYMAKÇI/NEÜ Tarih 4
16020101075
Erik-Jan Zürcher, Hollandalı tarihçi,
akademisyen ve türkolog. Leiden Üniversitesi'nde Türkiye Etütleri Bölümü
başkanlığı yapmış ve bu üniversitede halen yarı-zamanlı profesör olarak görev
yapmaktadır. 2008 yılından beri Amsterdam'da bulunan Uluslararası Sosyal Tarih
Enstitüsü başkanlığı görevini yürütmektedir. Doğum tarihi: 15 Mart 1953 (66 yıl
yaşında), Leiden, Hollanda
Anlatacağım kitabın özeti İttihat ve
Terakki Cemiyeti’nin Milli Mücadelede rolü ve Mustafa Kemal’in iktidar olma
mücadelesinden bahsedeceğiz. Enver Paşa’nın Mustafa Kemale ters düşmesi,
Mustafa Kemal’i İTC den uzaklaştırmaları, Mustafa Kemal’in umudunu yitirmeyip
mücadelesini anlatacağız
19. yüzyılın Osmanlı siyasetçileri bu
yüzyılda Avrupa’nın gerisinde kaldığı için Avrupanın modernleşmesini
izleyerekten kendilerine rol model almışlardır. Bu siyaset, Osmanlıların kendi
gücüne dönmeye yönelikti. Tabiki belli başlı ıslahatlar kaygı ile yapılmıştı.
Çünkü Osmanlı’nın devlet sistemine uymuyordu ayrıca Osmanlı’nın dini islam
Avrupa’nın ki Hristiyanlık olduğu için din de ıslahatlara etki ediyordu. Bazı devlet
adamları ise bu ıslahatları Batı’ya hoş görünmek için yapmak istiyorlardı.
Mısır Valisi Osmanlı’nın Nizip ordusunu
yenilgiye uğrattı. Bu yenilgi Osmanlı’nın itibarını sarstı. Çünkü bir devlet
valisine yeniliyordu. Mehmet Ali Paşa’nın bu gücü, idari ekonomik vergilendirme
idi. Batı tarzı ordusu bulunmaktaydı. Mustafa Reşid Paşa, Mısırlıları yenmenin
yolunu, Osmanlıların ıslahat yapmasından geçiyordu.
Batı modeli tarzında olan bu ıslahatlar
Osmanlı’nın şeriat sistemine uymayacağı görülüyordu. Devlet adamları şeriata
paralel kanunlar getirdiler. Tanzimatın maddeleri etkisiz kalmasına rağmen
yargı,eğitim ve idare sistemlerini oturttu.
Batı teknikleriyle eğitilmiş Osmanlı devlet
adamlarının Batı’nın kültüründen
etkilenmesi kaçınılmazdı. Bu etkilenenlerden en önemlileri; İbrahim
Şinasi, Ziya Paşa, Namık Kemal ve Ali Suavi gibi bu kişiler liberalizmden
etkilendiler. Genç Osmanlıların yaymak için fikirlerini yayması Osmanlı’ya göre
yeniydi. O da gazetecilikti. Kendi fikirlerini ilk İstanbul’da duyurmaya
çalışmışlardı. Osmanlı devleti bu Genç Osmanlıları tehlikeli bulduğu için
tutuklattı. 1876-1877’de çok kısa ömürlü bir yeniden doğuş olsada bu uzun
sürmedi.
20. yüzyılın başlarında Osmanlı’ya karşı
muhalefet dağılmış gözüküyordu. Bazı kişiler bu dönemde farklı cemiyetler
kurmuştu. 1902’den itibaren okullarda siyasi faaliyetlerin arttığını görüyoruz.
Bu muhalefet gruplarının mensupları Osmanlı Devleti’nin değişik katmanlarından
geliyordu. Siyasal faaliyetlerin canlandığı bu dönemde Harbiye’de okuyanlardan
biri de Mustafa Kemal’di. Modern Türk tarihinin etkisinde olduğu kesindi. 1908
Devriminin hazırlanmasında rolü olduğu rivayet edilir.
Mustafa Kemal 1915’te Çanakkale
savunmasındaki başarılarıyla ün salmıştır. Bu tarihten önce de, ittihatçıların
içinde tanınıyordu. Liman Von Sanders Fislistin ve Çanakkale’de Mustafa Kemal’e
en yakın olan kişidir. Mustafa Kemal onun emri altında ki komutandı. Diğer
yandan İTC nin elebaşlarından Enver’in Mustafa Kemal’ e karşı herhangi bir
duygusu yoktu. Mustafa Kemal ile Enver aynı yaştaydı ama Enver 2 sene evvel
mezun olduğu için rütbesi yüksekti.
İTC, Monolitik bir örgüt değildi, değişik
geçmişleri olanlar, bağlantıları ve liderleri olan gruplardan oluşuyordu. 1908
devrimi, büyük bir oranda İTC içindeki genç subayların faaliyetiydi. Eylemci
subaylar ne zaman İTC bir sıkıntı ile karşılaşsa, fedailer öne çıkar ve o
isyanı bastırırdı.
Mustafa Kemal’in cemiyetin içerisinde bir
oluşum oluşturduğu kesindir. Kendisininde fedai olup olmadığı belli değildir.
Birçok kaynak Mustafa Kemal’in devrimden sonra askerin siyasete karışmasını
istemeyen cemiyetin içinde olduğu belirtilir. Mustafa Kemal bunu inkar ederek
kendisinin yeni düşmanları olmuştur.
İTC, Mahmut Şevket Paşa başkanlığında yeni
bir hükümet kurdu. İTC yanlısı bir iktidarı başa getirdiler. O zaman
Bulgarlarla savaş vardı. İTC, Sermayeyi hep askeriyeye yatırdı. Halkın morali
İTC sayesinde yükselmişti. Türk ordusu
Asya’dan asker geldikçe güçleniyordu. Eldeki bütün kaynakları toparlayıp Milli
Müdafaa Cemiyeti kuruldu. 3 Şubat’ta Bulgarların Edirne’yi bombalamasıyla
ateşkes bozulmuştu.
Mustafa Kemal’in 1912-1913’te Enver’le
ilişkilerinin bozulması, onun adına kötü bir gelişmeydi. Çünkü Şarköy
çıkartmasının başarısızlığa uğramasından 1 yıl sonra, Enver Türkiye’nin en üst
düzeydeki askeri lideri olmuştur. Enver’in konumu iyiden iyiye sağlamlaşmıştı.
İki kez terfi almış, 4 Ocak 1914’te Harbiye Nazırı yapılmıştır. Edirne’nin
kurtarıcısı Enver gözükür. Enver, Harbiye Nazırı olarak Ağustos 1914’te
Teşkilat-ı Mahsusa’yı kurarak fedailerini bir örgüt çatısı altında topladı.
Fethi Okyar çok zor bir dönemmin gelmekte
olduğunu gördü Enver’in emri altında çalışacağı yere ordudan ayrıldı. Sonra İTC
de bir görev teklif edildi ama kendi savunduğu fikirlerini burada anatamayacağı
için kabul etmedi. Diplomatik bir görev aldı. Sofya büyükelçiliğine atandı.
Mustafa Kemal’de kendini tehlikede görerek o da Fethi’nin yanına Sofya’ya
gitti.
Yaklaşan yenilgiyle ve ayrıyeten 1914’ten
beri izlediği politikanın başarısızlığıyla yüz yüze gelen İTC kadrosu, siyasal
çok partili geçiş dönemine hazırlandı. Kurulacak yeni partinin İTC’nin devamı
olduğu apaçıktır, bu da çağdaşlarınca böyle bilinmiştir. Kasım-Aralık 1919’da yapılan seçimlerde İTC,
meclisin çoğunu oluşturacak şekilde seçimleri kazandı. Hem Türk hem İngilizler,
seçimin İTC’nin büyük bir zafer kazndığını söylüyorlardı.
İTC liderleri, partiler ve sosyal örgütler
yoluyla ülkeyi terk etmeden önce yer altı cemiyeti’de kurmuşlardı. Ulusal
direniş hareketine katkılar yapmış ve bu hareketin en göz ardı edilen, temel
direkleri üzerine oturmuş Karakol Cemiyeti’ni kurdular.
Mustafa Kemal’in 19 Mayıs’ta Samsun’a
çıkmıştı. Türk kaynakları genelde Mustafa Kemal’in Samsun’a çıkışını İstiklal
mücadelesi başlangıcı diye yazar. Fakat Mustafa Kemal’den önce de Anadolu’da
mücadele başlamıştı. Mustafa Kemal Anadolu’da ki gerilla hareketlerini, yerel
halkın hareketlerini bir cemiyet altında toplamıştı. Bu hareketin adı da
Kuva-yı Milliye Cemiyeti idi. Tabi ki bu oluşumların arasında eşkıyalık
yapanlarda vardı. Düşmanla savaşmasının yanında bunlar halkın malını da gasp
ediyorlardı. Mustafa Kemal 13 Kasım Suriye cephesinden döndükten sonra, ülke
için Türk ulusuna ait kendi devletini kurma fikrini oluşturdu. Bunun için
mücadelesine Anadolu’da devam etmeye karar vermişti. Mustafa Kemal siyasi bir
konum elde etmek için lobi faaliyetlerine devam etti. Yakın dostları olarak
bilinen dostları ile istişare etti. İTC,nin ardılı olan Osmanlı Hürriyet Perver
Fırkası’na üye oldu.
Mustafa Kemal veliaht Vahdeddin ile bir
Almanya gezisi yaparken kişisel duygularına güvenerek padişahın kendisine
ulaşmaya çalıştı. Ulaştı ama Padişah onun siyasi fikirlerini dinlemedi. Mustafa
Kemal umudunu yitirmedi. Kabineyi düşürmeye ve kendisinin de nazır olduğu bir
kabine kurulması için Mart 1919’ın sonuna kadar devam etti. Bu zaman diliminde
de başarısızlığa uğradı. Padişahı devirmeyi bile düşündüler ama itilaf
devletleri gelince bu durumun değişmeyeceğini anladılar.
1920’de İstanbul’da ki direnişin
örgütleyicileri, Karakol Cemiyeti ve Harbiye Nezareti’n de ki subaylar hareket
kontrollerini kaybettiler. 1920-1921’de Ankara’da sol kanat ezildi. İttihatçı
liderlerin harekete karışması engellendi. Çünkü Mustafa Kemal’in Anadolu’da ki
mücadelesine engel oluyorlardı. Mustafa Kemal, yurdun işgal edilmiş
bölgelerinde böyle bir gizli cemiyetin olmasını kabul eder. Fakat işgal
edilmemiş bölgelerde böyle bir cemiyetin olmasını istememiştir.
Kara Vasıf Sivas Kongresinde kendisine
gösterilen tavırdan dolayı sarsılmış olsa da kararından vazgeçmedi
faaliyetlerini sürdürdü. Karakol’un bu bağımsız girişimleri, Mustafa Kemal’in
Karakol’a karşı bir kampanya başlatmasına sebep oldu. Tüm illerdeki Müdafaai
Hukuk cemiyetlerine Karakol cemiyetine uyarma konusunda ceza geldi. 23 Nisan’da
Karakol’un dağıtılması resmiyet kazandı. Yerini Mim Mim olarak ta bilinen Milli
Müdafaai Hukuk Cemiyeti aldı.
Türkiye’de siyasal muhalefetin
susturulmuş, basının sindirilmiş, örgütünün dağılmış olmasına rağmen Mustafa
Kemal kendini hala güvende hissetmiyordu. İttihatçılar kendi siyasi fikirlerini
yaymaktan mahrum bırakıldı. Bu grupların varlığını özellikle tehlikeli kılan
şey; ülkede huzursuzluk oluşturuyordu. Bu durumda Mustafa Kemal, bütün siyasal
rakiplerini tasfiye etmeye karar verdi.
1918 yılında yaklaşan yenilgiyi görebilen
İTC, hem başkentte hem taşrada ulusal direnişin meşalesini yaktı. Bunu ilk
olarak gizli yer altı ağı olarak başlattı. Gizli örgütlenmenin ana sebebi,
bugüne kadar göz ardı edilmiş Karakol Cemiyeti idi. Anadolu ve Trakya vilayet
merkezlerindeki İTC yerel şubeleri, çoğu zaman başkentteki bölgelerinin
mebuslarıyla yakın işbirliği içinde, ulusal ajitasyonu başlattılar. Ulusal
hareket, Osmanlı ordusunda hemde önde gelen birçok subay tarafından
desteklendi.
Mustafa Kemal Anadolu’ya geçme kararını başkentte
etkili bir siyasi mevkii elde etmek için 6 ay mücadele verdi. Mustafa Kemal
sonra 9. Ordu müfettişliğine atanarak Karadenizin huzurunu sağlamaya gitti. Bu
atama onun fikirlerinden dolayı kaynaklanmıyordu ve uzaklaştırmayla alakası
yoktu.
Mustafa Kemal, 1908 devriminde etkili rol
oynamamıştır ve Enver gibi halk kahramanı olamamıştır. Ama cemiyetin güvendiği
bir üye olmuştur. 1908 Devrimi’nden sonra Mustafa Kemal, cemiyete üye çekmek
için Libya’ya gönderilmişti. 1911’de Libya’da var olan ve Balkan Savaşı
sırasında Şarköy harekatının fiyaskosuyla sonuçlanması nedeniyle daha da
büyüyen Mustafa Kemal ile Enver arasında ki anlaşmazlık, Enver’in 1913’te önde gelen diğer ittihatçılarla birlikte
düzenlediği hükümet darbesinden sonra Mustafa Kemal’in Harbiye Nazırı olması
üzerine İTC’ nin güç merkezinden uzaklaştırılmasıyla sonlandırıldı.
Mustafa Kemal, modern tarihini etkileyip,
modern Türk tarihçiliğini de etkilemiştir. Mustafa Kemal’in 1927’de okuduğu
ünlü Nutuk’u 1919-1927 yıllarının tarihi olarak değil, 1926 temizlik hareketini
haklı çıkarma girişimi olarak görülmektedir. İTC’nin ve Mustafa Kemal’şn
rollerini incelerken ‘ortodoks’ Türk Tarih versiyonuna sıkı sıkıya bağlı
kalmaktadır.
Yorumlar
Yorum Gönder